EMRE SERCAN İKİ
HatayTabip Odası Başkanı Sevdar Yılmaz, deprem bölgesi Hatay Şebeke suyunun içilebilir olmamasından kaynaklanan sorunlara dikkat çekti. Yılmaz, “Aynı yerden yemek yiyen ve aynı yerden yemek yiyen kişilerde zehirlenme belirtileri olabileceğini gördük. Yani döner, tost ya da farklı yiyecekler tüketen kişilerde ishal vakaları görülebiliyor.” Aynı yerden bazen ishal vakaları oluyor.Bu tür sorunlar dışarıdan ihale ile gıda alan hastanelerde de olabiliyor.Geçen hafta Samandağ Devlet Hastanesinde de oldu.Yaklaşık 30 işçi kanlı ishal şikayetiyle acil servise başvurdu. .”
HatayDepremin ardından Tabipler Odası Başkanı Sevdar Yılmaz, HatayANKA’da Yaşanan Sorunlar Haberler Ajansına söyledi. Yıkım çalışmaları ve temiz su bulunmamasından kaynaklanan sorunlara dikkat çeken Yılmaz, şunları kaydetti:
“EN BÜYÜK SORUN KURALLARI KALDIRIRKEN SUYU KULLANMAMAK”
“Burada yaşadığımız en büyük sorun moloz kaldırma ve binaları yıkma sırasında su kullanmamak, yıkımı usulüne uygun yapmamak, hareket etmemek, ayırma işlemini yapmamak. Toz ve duman hala orada. Bu birçok şeye neden olacak.” Göz şikayetleri, boğaz şikayetleri, öksürük, nefes darlığı şikayetleri Orta vadede KOAH dediğimiz astım gibi hastalıklar ortaya çıkacaktır.
Ayrıca içinde bilmediğimiz birçok ağır metal var. Hani evlerde televizyonlar vardı, bozuktu. Ayrıca floresan lambalarda, bilgisayarlarda, cep telefonlarında kullanılan çok sayıda ağır metal bulunmaktadır. Ne olduklarını bilmiyoruz. Bunların nasıl bir etkisi olacağını bilmiyoruz. Ölçüm yapılmaz. Ne olduğuna dair bir araştırma yok. Şimdilik böyle gizli bir tehlike var.
“İKİNCİ EN BÜYÜK SORUNUMUZ ŞEBEKE SUYUNUN İÇİLMEMESİDİR”
İkinci büyük yükümüz ise şebeke suyunun içilebilir olmaması. Şebeke suyu içilmez hale gelince içme suyunda dışa bağımlılığımız dillere destan oluyor. Su gelirse içebilirsiniz, su gelmezse ciddi bir mahrumiyet içerisine girebilirsiniz. Bu ishal başta olmak üzere birçok bulaşıcı hastalığa neden olabilen bir durumdur. Çünkü hijyeni doğru düzgün sağlayamayacaksınız. Sıvı eksikliğinden dolayı da önemli sorunlar yaşanabilir.
Ayrıca toplu yemek yenen yerlerde denetimler sağlıklı yapılmamaktadır. Topraktan yedikleri gibi topraktan da yemek yiyen insanların zehirlenme belirtileri gösterebileceğini görüyorduk. Yani döner, tost yemiş ya da farklı besinler tüketmiş bireylerde 4-5 kişide arka arkaya olaylar, ishal olayları yaşanabilir.
İhale yoluyla dışarıdan gıda alan hastanelerde bu tıbbi sorunların ortaya çıkabileceği söz konusu olabilir. Samandağ Devlet Hastanesi’nde de benzer bir olay yaşandı. Yaklaşık 30 işçi kanlı ishal şikayetiyle acil servise başvurdu. Geçen hafta da benzer bir sorun yaşandı.
“SU TAŞIMAKLA HAYAT DÖNMEZ”
Dışa bağımlılığın ortadan kaldırılması gerekiyor. Hayat buraya ulaşım suyuyla dönmüyor. Hayat burada bu formda dönmeyecek. Şebeke suyu içilebilir hale getirilmelidir. Bunun için belediyenin çalışması gerekiyor. Belediyenin bu konuda imkanlarının sınırlı olduğunu defalarca söyledik. Çünkü belediye yaklaşık altı aydır faturaları toplayamıyor. Su toplayamıyorlar, emlak vergisi toplayamıyorlar, çöp vergisi toplayamıyorlar, çevre vergisi toplayamıyorlar… Şu anda tüm birincil gelirleri yerelden değil. Öte yandan, dışarıdan takviye yok, merkezi hükümetten destek yok. Burada yaklaşık 110 belediye varken, oy ön; Bu sayı 30’a düştü. 80 belediye buradan tamamen çekildi. Şu anda burada çalışan 30 belediye var. Kısmi iş de yapıyorlar. Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin dışarıdan herhangi bir destek almadan tek başına bu işi yapması mümkün değil diyebilirim. Önemli bir dış destek gerektirir. Bu bağlamda altyapının tekrar işler hale gelmesi için…
Burada çok fazla kamyon var, iş makineleri var, yıkım görevleri var. Bunlar çalışırken altyapıya da zarar veriyor. Dikkatli olmalısın. Çalışanların işinin ehli kişilerden seçilmesi ve altyapıya zarar vermeden çalışması gerekiyor.”
