Engin Altay’dan “Eyt” Çağrısı: “Şovu Durdurun Teklifi Bugün Cumhurbaşkanlığına Teslim Edin, CHP Hazır, Söz Verdik”

CHP Küme Başkan Yardımcısı Engin Altay, AKP’lilere Emeklilikte Yaşayanlar (EYT) ile ilgili yaptığı açıklamada, “Özlem Hanım (AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin) dün ‘Mart bakalım olmayacak’ noktasında söyledi. hani zorlarız hani olur inşallah ocak şubatta ne olur EYT’nin 2 aylık maaşı ne olur erdoğan bunu gözünüzden mi öğrendiniz? EYT’nin 3 kuruş emekli maaşına mı göz diktiniz Şovu durdurun teklifi bugün Cumhurbaşkanlığına iletin CHP hazır Söz verdik Pişmanlık yok burada parti yok yer yok. Vatandaşın veya EYT üyesinin aleyhine bir durum yoksa bu teklifin komisyonda bir saat, Genel Kurulda bir saat görevi vardır.”

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Altay, Ankara’da şehit olan Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş’e ait Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, “Erdoğan Bey kendinizi Hazreti Ömer’e benzetebilirsiniz, kaybolan koyunlardan sorumlusunuz diyorsunuz. Fırat’ın doğusu Bu cinayete neden sessiz kalıyorsunuz?”Devlet Sinan Ateş cinayetinde nereye kadar üç maymun oynayacak?” O sordu.

Altay’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“MİLLETTEN DAHA FAZLA AH, İMAN ALMAK İSTEMİYORSANIZ ŞUNU YAPARSINIZ: Havalar soğumaya başlıyor. Dün görüşmemi yenileyerek sohbete başlamak istiyorum. Bakan Nabati, elektrik fiyatlarında girdi maliyetlerinin düşmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Biz de mutluyuz. Yurt dışından aldığımız doğal gaz fiyatlarının düşürülmesi elbette ülkemizin menfaatinedir. Şimdi siz de vatandaşa sattığınız doğalgazın fiyatını düşürün diyoruz ve istiyoruz. Vatandaşı evinde battaniyeyle oturtmayın Nebati Bey. Döviz Korumalı Mevduat sahiplerine vereceğiniz parayı kesin, Türkiye’ye yansıyan fiyat indirimi çerçevesinde vatandaşın doğal gaz fiyatlarını düşürün. Yapmalısın. Milletten daha fazla ah, lanet almak istemiyorsan, yapacaksın. hemen yap Mayıs ayında yapmanın bir anlamı yok. Kara kışta yapacaksın. İnsanları soğuktan hasta etmeyin.

İMZA PERFORMANS GÖRSELİ TEKRAR GÖRÜNTÜLENİYOR, TEKRAR MÜZİK MÜZİK MÜZİK MÜZİK UMUT GİBİ GÖRÜNÜYOR: Dün buradan EYT dedim, çabuk dedim, milletin umutlarıyla oynama dedim. Genel Kurul’a gittim. Vay canına, gösteri başladı. EYT’nin Meclis’e geldiği iddia edildi. AK Parti milletvekilleri EYT yasasını imzalarken kameraların ve cep telefonlarının önünde poz veriyor. Fotoğraf gösterisi, imza gösterisi yarışı başladı. milyonların umudunu imza şovuna dönüştürdüler. Pes etmek. Metin gerçekten geldi mi diye sordum, Meclis’e dedim. Kim cum, cack. Bekliyoruz, verilen sözler var. Metin ortada mı? Bana sorarsan değil. Özellikle baskılarımız, dün burada söylediklerimiz, EYT’lilerden gelen yoğun talepler, TBMM’de AK Parti’de imza mitingi görüntüsü, milyonların umuduyla yeniden alay edilmiş gibi. Teklif gerçekten dün geldiyse, imzaya açıldıysa; Kâğıdı imzalamak kolay, bugün bu önergeyi Meclis Başkanlığı’nda görmek istiyoruz. Bugün. Bugün gelmezse Meclis Başkanı bilsin ki kimsenin umudunu ve moralini bozmak istemem ama doğruyu söylemek gibi bir misyonumuz var, teklif şu anda yok.

EYT’LERE ÇAĞIRIYORUM; BASKIYA, TALEPLERE, KUTSALLARA DEVAM: Maliye Bakanı para var sıkıntı yok diyor. Güzel. Erdoğan 1 Ekim dedi. Temmuz dedi. Ekim geçti, Kasım, Aralık, Ocak… Şubat’a geldik. Başkan yeni yıla kadar olmayacağını söyledi. Kal Erdoğan. EYT’lilere annelerinin ak süt maaşını iki ay geç ödeseniz kar edeceğinizi düşünüyor musunuz? Zamanında ver. Ya yeni yıla kadar olmasaydı? Artık adı şubat. Ey EYT’liler, bu iş bitti gibi bakarsanız belki bu bir Mart olur. Belki nisanda. EYT’lileri buraya davet ediyorum; baskıya, talebe, haykırışa devam. Bu dili anlıyorlar. Tamam, bu iş bitti diye kendini beğenmiş olma. Çünkü rehavete kapıldığın her gün maaşını bir ay geç aldığın anlamına geliyor. Kimse milletin umutlarıyla oynamasın. Bu EYT’lilerin maaşlarını 3 ay geç alacağı görülüyor. Gösteriden ayrıl, teklifi başkana götür. Bu teklifin iki saatlik çalışması var.

GÖSTERİYİ BIRAKIN VE TEKLİFİ BUGÜN BAŞKAN’A İADE EDİN. CHP HAZIR: Özlem Hanım (AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin) dün ‘Mart bakalım belli olmayacak’ noktasında olduğunu söyledi. Mart hani bastıracağız, inşallah olur. Peki Ocak ve Şubat? EYT üyesi Erdoğan’ın 2 aylık maaşı ne olacak? Buna baktın mı? EYT’nin 3 kuruş emekli maaşına mı bakıyorsunuz? Gösteriden ayrılın ve teklifi bugün Başkanlığa iletin. CHP hazır. Söz verdik. Kir yok, burada ve orada yok. Vatandaşın, EYT üyesinin aleyhine bir durum yoksa bu teklifin komisyonda bir saat, Genel Kurul’da bir saat görevi var. İki saat. Gerekirse aynı gün. 48 saat kuralını tarafların mutabakatı ile esneterek Genel Kurul’da çıkarıyoruz. Değilse bilin ki AK Parti EYT’lilerin umutlarını malzeme etmeye, onların umutlarıyla oynamaya devam ediyor.

STAJ MAĞDURLARININ SORUNUNU ÇÖZECEĞİZ PAŞA PAŞA: AK Parti, Erdoğan; Işık topu gibi bir sorunumuz daha var. Gecikmeli de olsa EYT’ye sahip çıkalım. Ve ne haber, EST. Şimdi bunun hakkında konuşacağız. Emeklilikte Staj. Bu kalabalık da çok büyük. Etkili bir kitle. ve haklar. Dün de söylediğim gibi onların da hakları var. Bu bir haktır. Bu bir iddia. EST sorununu, staj mağduru sorununu kamuoyunun bildiği gibi çözeceğiz. Buradan yanıt yok. Erdoğan bunu yapacak, EYT’de yaptığı gibi, ‘Olamaz, yat, iki maaş falan, asla olmaz’ dedi. Artık paşa paşa bu noktaya gelmiştir. Erdoğan EST’de paşa paşa desem demesem de bu noktaya geleceksiniz. EYT iyi değil ama artık bu noktadan da uzaklaşamayacaklarını düşünüyorum. Şimdi Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde ışık topu gibi yeni bir gündemi var. AVUSTRALYA, BREZİLYA VE KUZEY AMERİKA ÜLKELERİNİN KULLANDIĞI SAAT UYGULAMASI. Onlar da tıpkı EYT’liler gibi kurum ve kuruluşlardır. Haklarını arıyorlar. Ver, ver, aday olacağım diyorsun. Seçim geldi. Sanırım sana oy verecekler. Vermiyorlar, bilmiyorum. Herkesin bize oy vermesini istiyorum. Ama size de verebilirler. EST’yi de yaptırın. ve lütfen EYT’nin sabrını daha fazla yormayın.

BEZDEN, SÜTTEN, PEYNİRDEN, DOĞALGAZDAN ALDIĞINIZ VERGİYE 92 MİLYAR TL VERDİNİZ: Döviz Korumalı Mevduat… Erdoğan’a soruyoruz. Zenginin servetini dolar karşısında korumak için Para Korumalı Mevduat adı verilen ucube bir sistem getirdiniz. Bugüne kadar en zengin 92 milyar hazinenin parası dolar karşısında değer kaybetmesin diye para ödediniz. Fakirlerin o kadar parası yok. Zengine para verdin. Bezden, sütten, peynirden, doğalgazdan aldığınız vergiyi kaldırıp 92 milyar verdiniz. Bunda sorun yok. 19 milyar vergilerinden vazgeçtiniz. Ne için? Doların düşmesi gerekiyordu. Pekala, 92 milyar, 19 milyar… Bitti mi? Hayır. Mevzuatımıza göre Hazinenin ödediği kadarını Merkez Bankası ödüyor. Ne kadar? Merkez Bankası açıklama yapmadı. Yıl sonu bilançosunda göstereceğim dedi, göstermedi. Meclise de bilgi vermediler. Her şeyi arap saçına çeviren Merkez Bankasına soruyoruz Döviz Korumalı Mevduat sahiplerine ne kadar para verdiniz? Mevzuatımıza göre en az 90 milyar verdiniz. Ne yaptı, 200 milyar TL. 200 katrilyon eski para. Ne için? neden verdin Yoksuldan topladınız, neden devletin kasasından zenginlerin banka hesaplarına para yatırıyorsunuz? EYT üyelerine verin. EYT’liler iki ay hak ettikleri maaşı alamamış olacak. EYT’den çal, zengine ver, EST’den kaçın ve zengine ver. Bunu kabul etmek mümkün değil.

FAKİR, FUKARA’YI ALMAK İÇİN BEKLEMEZ. KAR, EYT VERDİĞİ GÜN, ZENGİNLERİ KURTARMAYI DA GÖREV OLARAK GÖRÜYOR: Bugün Sayın Erdoğan imzaladı. Neye attı? Döviz Korumalı Mevduat vergi muafiyeti için son tarihi 2023 sonuna kadar uzattı. Vazgeçin. Yani zenginden vergi almam kardeşim diyor, fakirin alışveriş yaparken ödediği ÖTV ve KDV beni ilgilendirir… Yazık. Devletin bütün yükünü fakir fakirin üzerine yıkıyorsunuz. İnsanlar pazara gidemiyor; süt, peynir, et alamıyorum. Beyefendi bugün imzaladı. Döviz Korumalı Mevduatlarda vergi muafiyeti devam ediyor. Bu, 2023’te en az 19 milyar devletin zenginlere olan borçlarından vazgeçtiği anlamına geliyor. Fakir, fakirden alacaklarını bırakmaz. EYT’yi uzattığı gün karı ve zengini korumayı kendisine misyon edinir. Bu tür bir şef Türkiye’yi yönetir.

EN AZ BU DURUMDA İKİ YIL ÖNCE ALDIĞIM ETİ ALAMADIM: Enflasyon orantılı olarak düşerse ne olur? Fiyatlar düşecek mi? Fiyatlar yükselmeye devam ediyor. Enflasyon orantılı olarak düşüyor mu? Düşerse ne olur? Diyelim ki düştü. 2,50 TL’lik simit zaten 7 TL’ydi. 2 TL ekmek 5 TL, 12 TL süt 34 TL oldu. 7 TL’lik öğrencilerin yemekhanede yediği tost 25 TL oldu Erdoğan. Hep söylüyorum asgari ücret 2 bin 826 TL iken asgari ücret 54 kilo dana etiydi, şimdi 8 bin 500 TL, 37 kilo yaptınız. Söyledim ve yine söylüyorum, iki yılda asgari ücretten 17 kilo et çaldınız, sofranızdan çaldınız. Oran şimdi düşerse ne olur? Eti 120 TL’den 230 TL’ye alıyorum. Bundan sonra düşerse ne olur? Bu minimum fiyatla iki yıl önce aldığım eti alamam. Milleti çukura attık diyorsun, ben seni daha aşağı gömmem. Budur. İnsanları kuyudan çıkarmalıyız. Kuyuda kal, daha derini yok dersin. Adam kuyuya düştü. Bu kafa, kafa değil.

İNSANLARIN EVİNİZDE KAZANI KAPATARAK BATTANİYEYE OTURMASINI SEVİYOR MUSUNUZ BAY. Nebati: Fiyatlar da yükselmeye devam ediyor. İşte burada devreye Nabati giriyor ve ‘Enflasyonu kasten düşürmüyoruz’ diyor. Bak, bak, geriye bak. Ülkenin maliye bakanı diyor. Nabati, vatandaş inliyor. Enflasyonu bilerek ve birden bire düşürme gibi bir yeteneğiniz varsa ama bunu bilerek yapmıyorsanız, şöyle söyleyelim, insanların et, süt, peynir, simit alamamasından keyif alıyor musunuz? Emeklilerin et ve süt işletmesinde sıraya girmesinden, emeklilerin ekmek büfelerinin önünde ucuz ekmek almak için üşümesinden hoşlanır mısınız? Bu yüzden mi kasıtlı olarak enflasyonu düşürmüyorsunuz? İnsanların kombiyi kapatıp battaniyeye sarılması hoşunuza gidiyor mu sevgili Nebati? Ne şaka, bilerek düşürmüyoruz. Bak, sıraya gel.

DEVLET SİNAN ATEŞ CİNAYETİNDE ÜÇ MAYMUNU NE KADAR OYNAYACAK: Görünüşe göre Türkiye Sinan Ateş cinayetini konuşmaya devam edecek. Konuşmalı. Çünkü ipe un serpmenin tipik bir örneğini Sinan Ateş cinayetinde görüyoruz. Kamu vicdanının kan ağladığını görüyoruz. Sayın Erdoğan kendinizi Hazreti Ömer’e benzetiyorsunuz, Fırat’ın doğusunda kaybolan koyunlardan sorumlusunuz diyorsunuz. Bu cinayete neden sessiz kalıyorsunuz? Sinan Ateş cinayetiyle ilgili devlet daha ne kadar üç maymunu oynayacak? Şimdi yeni bir gelişme var. Tolgahan Demirbaş… Olcay Kılavuz Bey’in evinde gözaltına alındı. Yayınlandı. Sonra tekrar alındı. Tekrar serbest bırakıldı. Bugün şimdi geri alındı ​​​​ve tutuklandı.

DEVLET BUNU KAPATAMAZ: Aynı şekilde Emre Yüksel… Ülkü Ocakları Başkan Vekili. Tutuklanmıştı. Şimdi bir tanık olarak Olcay Manuel’in ifadesinin kullanılıp kullanılmayacağını merak ediyorum. Uygulanmalı mı, olağan şartlarda uygulanmalı mı? Uygulanmalıdır. Başkentin göbeğinde işlenen bir cinayet gün ışığına çıkarılmalıdır. Bahşişin nereye gittiğini bilmiyorum ve peşinen kimseyi suçlamıyorum. Ancak Ankara’nın göbeğinde işlenen bir cinayetten pis kokular yayılıyor. Devlet bunu örtbas edemez. Yine de üç ay sürebilir. Üç ay sonra devlet bu işle ilgili her şeyi ortaya çıkaracak.”