Avrupa Birliği (AB), Ukrayna’daki savaştan kaçan dört milyon Ukraynalı mültecinin ve diğer ülkelerden sığınmacıların sayısındaki büyük artış nedeniyle sınır dışı etme işlemlerini hızlandırmayı planlıyor. Alman hükümeti ise AB’yi sınır dışı süreçlerinde sert adımlar atmaması konusunda uyardı.
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser Perşembe günü Stockholm’de AB’deki mevkidaşlarıyla yaptığı istişarelerde, sığınma başvuruları onaylanmayan vatandaşlarını geri almak istemeyen ülkeler için vize şartlarını sıkılaştırma girişimlerine karşı çıktı.
Stockholm’deki toplantıda konuşan AB dönem başkanı İsveç’in Göç Bakanı Maria Malmer Stenergard, “Başvurusu reddedilen sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi gerçekten çok önemli” dedi. Ancak İsveçli bakan, menşe ülkelerinin olumsuz tutumu nedeniyle bu kişilerin sınır dışı edilmesinin çoğu zaman mümkün olmadığına dikkat çekti.
AB İçişleri Komiseri Ylva Johansson da yaptığı açıklamada, “Geri dönüş oranı çok düşük” dedi.
Avrupa İstatistik Kurumu’na (Eurostat) göre, 2021’de AB’de sığınma başvurusu reddedilen sığınmacıların geri gönderilmesine yönelik 340.000 kararın yalnızca yüzde 21’i uygulandı.
İsveç vize baskısında ısrar ediyor
İsveç, Ekim ayından bu yana göçü büyük ölçüde kısıtlamak isteyen radikal sağcı İsveç Demokratlarının zemininde inşa edilen bir azınlık hükümeti tarafından yönetiliyor. Bu bağlamda İsveç, reddedilen sığınmacıların menşe ülkeleri üzerindeki baskıyı artırmak için bu ülkelere vize kısıtlaması uygulanmasını savunmaktadır.
Almanya İçişleri Bakanı Faeser ise İsveç’in talebi konusunda temkinli. Sosyal Demokrat Partili Bakan, söz konusu ülkelerle bir yandan göçü mümkün kılan, diğer yandan başvurusu kabul edilmeyenlerin geri dönüşünü düzenleyen anlaşmalar yapılması gerektiğini savundu.
Avrupa yoğun bir mülteci göçüyle karşı karşıya. Fotoğraf: picture Alliance/dpa/U. Anspach
2020’den itibaren AB, sığınma başvurusu reddedilen vatandaşlarını geri almak istemeyen ülkeler üzerinde vize kısıtlamalarını bir baskı aracı olarak kullanabilir. Ancak bu uygulama şimdiye kadar sadece Gambiya için gerçekleştirilmiştir.
İsveç Göç Bakanı Malmer Stenergard, İsveç’in “bu mekanizmanın tüm potansiyelini kullanmanın çok önemli” olduğunu düşündüğünü vurguladı.
Fransa, Almanya’dan farklı olarak, sınır ötesi süreçlerini hızlandırmak için bir baskı aracı olarak vize kısıtlamalarının uygulanmasından yanadır.
Fransa Dışişleri Bakanı Sonia Backes Stockholm’de, menşe ülkelerle müzakerelerin başarısız olması halinde AB’nin “sert önlemler” almak zorunda kalacağını söyledi. Bu durumda AB’ye en fazla göçün olduğu Eritre, Somali ve Irak’ın etkileneceği belirtiliyor.
Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Karner, AB’nin “sığınma konusunda sürekli frene basması” gerektiğini belirtti.
Avusturya, Balkanlar üzerinden gelen göçmenlerin ülkeye aşırı yük getirdiğini savunuyor ve AB’den Bulgaristan ile Türkiye arasındaki sınır güvenliğini iyileştirmek için 2 milyar avroluk bir zemin sağlamasını talep ediyor.
Rakamlarda rekor artış
Geçen yıl AB’ye düzensiz giriş sayısı 2016’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Sınır Koruma Dairesi’nin Frontex verilerine göre 2022’de 2021’e göre yüzde 64 artışla yaklaşık 330 bin göçmen kayıt altına alındı. Aynı dönemde iltica başvuru sayısı ikiye katlanarak 920 bini aştı. Rakamların ortasındaki fark, çok sayıda rapor edilmemiş sistematik olmayan sınır geçişlerini veya göçmenlerin birden fazla AB ülkesinde sığınma başvurusunda bulunduğunu gösterir.
2015’teki mülteci krizinden bu yana, AB yeni bir iltica anlaşması üzerinde anlaşamadı. AB, 9 ve 10 Şubat tarihlerinde Brüksel’de yapılacak özel bir zirvede konuyu yeniden ele alacak. Bu bağlamda, sistematik olmayan göçten en çok etkilenen Akdeniz kıyısındaki ülkelerin, göçmenlerin Birlik içinde dağılma pratiğinin yeniden değerlendirilmesi için baskı yapması bekleniyor.
AFP / TY,ET
